İnsanlığın Başyapıtı

Düşünebilmek için tek bir hayatın bilime adanmasının yeterli olduğunu
sanmıyorum. Bildiklerimin, sadece kendi yaptığım çalışmaların ürünü
olduğunu düşünmüyorum. Ödenemeyecek bir borç yükü altındayım.

Aynada gördügün kişi, insanlığın başyapıtıdır: onu yapmak doğanın
milyonlarca yılına ve insanoğlunun onlarca milenyumuna malolmuştur. Bu
herkes için aynı biçimde geçerli olmak zorunda.

Düşünebilmek için önce adanmış yaşamları bulacaksın, biraraya
getireceksin, çalışmalarına izin vereceksin, yazdıracaksın ve
yazdıklarının nesiller boyunca unutulmamasını sağlayacaksın. Ancak o
zaman -kendi hayatımızı da adayarak- şu anda bildiklerimize
ulaşabiliriz.

Bizden önceki herşeye ve herkese borçluyuz. Bu borç yükü çok zor taşınır
olduğundan onun farkına varmak istemeyiz. Sahip olduklarımızın tüm
sorumluluğunu almak daha kolay gelir bize; halbuki "ben" diye
algıladığımız bilinç, aslında sadece kendisinden öncekilerin bir toplamı
ya da bir evrimin sonucu veya gelecekteki kişiliklerin evriminde sadece
bir aşamadır. Kanımca bu, başta farketmesi zor, anlaması çalışma
gerektiren ve sonunda algıda değişimi zorunlu kılmasi nedeniyle kabulu
hiç de kolay olmayan bir bilinç hali.

Çoğunlukla alcakgönüllülük olarak bilinen yüksek bir davranış biçimi,
tarih boyunca bu bilince ulaşmiş kişilerce sergilenmis fakat onu,
kendisine saygı duyulmasını da sağlaması nedeniyle, "taklit eden"
insanlarin davranışlarında anlamsızlaşmış. Hatta bu yüksek davranış
biçiminin derin anlamı dönem dönem, ünlü bir İngiliz¹ yazara da olduğu
gibi "alcakgönüllülük, övgü avında en güvenilir yemdir" dedirtebilecek
kadar unutulmuştur.
______________________________
¹Modesty is the only sure bait when you angle for praise, Lord
Chesterfield, 1694-1773, devlet adamı ve yazar

Comments

Popular posts from this blog

CERN Macerası

Rahatla Biraz